İşgal altındaki Batı Şeria’nın orta kesiminde bulunan Ramallah’taki Nelson Mandela Meydanı’nda “Güney Afrika’nın ICJ’de İsrail aleyhine açtığı “soykırım” davasını desteklemek için” gösteri düzenlendi.
Gösteri sırasında konuşma yapan Filistin Başbakanı Iştiyye, “Filistin halkının yönetimi adına, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı gruplar adına ve Filistin halkımız adına Güney Afrika’ya teşekkür ediyorum. İnsanlık onurunun savunucuları olan sizleri gururla selamlıyorum.” dedi.
Filistin Başbakanı Iştiyye, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İsrail bugün Uluslararası Adalet Divanı’nda suçlanıyor, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde suçlanıyor, Güney Afrika sokaklarında, Londra, Paris, Berlin, Washington, Madrid ve Brüksel sokaklarında suçlanıyor. İsrail, yeryüzündeki her özgür ve onurlu Arap, her Afrikalı ve her özgür insan tarafından suçlanıyor.”
Konuşmasında, “Gazze Şeridi’nde 23 binden fazla insanın öldürülmesi, suyun, elektriğin, ilacın kesilmesi soykırım değil mi? 60 bin yaralıyı öldürmeye çalışmak, 271 bin evi yıkmaya kalkışmak da soykırım değil mi?” diye soran Iştiyye, dünyadaki bazı insanların bunu görmek istemediğini söyledi.
İsrail’i öldürmeye teşvik edenin de öldürmek amacıyla öldürenin de suçlu olduğunu vurgulayan Iştiyye, “İsrail, Deyr Yasin’den Tantura’ya, Ed-Devayime’den (1948 sınırlarındaki) Kefr Kasım’a ve Gazze’ye kadar halkımıza karşı suçlar işledi ve bu suçların tamamı Filistin halkımıza karşı işlendi.” diye konuştu.
Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise, Lübnan’ın Güney Afrika ve hükümetinin tutumu ile Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine soykırım davası açma çabalarını desteklediği belirtildi.
BM DAVANIN AÇILMASINDAN MEMNUN
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin internet sitesinden yayımlanan ve 30’dan fazla raportörün imzası olan açıklamada, Güney Afrika’nın, İsrail’in Gazze’deki eylemleriyle Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle ICJ’de açtığı davanın görülmeye başlanmasının memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
BM Raportörleri, tarafları mahkemenin alacağı her türlü ihtiyati tedbir kararına saygı duymaya ve bu kararları uygulamaya çağırdı.
ICJ’nin vereceği kararın “nihai ve bağlayıcı” olduğunu ve temyize götürülemeyeceğini hatırlatan BM Raportörleri, tarafların bu karara uymasının “Filistinlilerin haklarını koruma ve uluslararası hukukun üstünlüğü” için “zorunlu” olduğuna dikkati çekti.
Filistinlilerin haklarının “fütursuzca ihlal edildiği” dönemde ICJ’de bu davayı açtığı için Güney Afrika’yı takdir eden Raportörler, devletleri davanın görülmesinde mahkeme ile işbirliği yapmaya ve Divan’ın “bağımsız hukuk mahkemesi” rolüne saygı duymaya çağırdı.
Raportörler, birçok ülkenin, Güney Afrika’nın bu davayı ICJ’ye taşımasını desteklediklerini bildiren açıklamalarından ve dünya çapında davaya destek veren kişi ve kuruluşların “ilkeli duruşlarından” memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Açıklamada, sadece Soykırım Sözleşmesi’ni onaylayan devletlerin değil, herkesin “soykırımı önleme, durdurma ve cezalandırma” zorunluluğu bulunduğu hatırlatıldı.
BM Raportörleri, Gazze’de yerinden edilmelerin ve sağlık altyapısını hedef alan saldırıların durdurulması, insani yardımların engellenmeden Gazze’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve acil ateşkes sağlanması yönünde çağrılarını yineledi.
İSRAİL’E YÖNELİK SOYKIRIM DAVASI
Güney Afrika’nın, İsrail’in Gazze’deki eylemleriyle Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması Lahey’de yapıldı.
Duruşmanın ilk gününde Güney Afrika tarafı, İsrail’e yönelik suçlamalarını gerekçe ve delilleriyle Divan’a sundu.
Duruşmada Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçular, İsrail’in “Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı” suçlamasını yöneltti.
Duruşmanın ilk günü, Güney Afrika’nın Amsterdam Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela’nın ülkesinin Divan’dan, İsrail aleyhine talep ettiği 9 ihtiyati tedbiri okumasının ardından sona erdi. Yarınki duruşmada ise İsrail heyeti savunmasını yapacak.
1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine ICJ’de dava açabiliyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de işlediği fiillerle Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta ICJ’de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.
Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle ICJ’den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken, duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor.
Kararın açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte, Divan’ın önceki yargılamalarına bakıldığında soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.