Küresel piyasalarda, geçen hafta Kaliforniya merkezli çip üreticisi Nvidia’nın son çeyrekte beklentilerin üzerinde kar açıklaması risk iştahını artırırken, gözler gelecek hafta ABD’de açıklanacak büyüme verilerine çevrildi.
Yarı iletken çipler ve yapay zeka alanında faaliyet gösteren teknoloji şirketleri, Nvidia önderliğinde piyasaların yönü üzerinde etkili oldu.
Nvidia, son çeyrekte yıllık yüzde 769 artışla 12,29 milyar dolar net kar elde ederek tahminleri aştı.
Son çeyrekte beklentilerin üzerinde kar açıklamasının ardından şirketin hisse fiyatı geçen haftayı yüzde 9 artışla tamamladı. Nvidia’nın hisse fiyatı, 823,94 dolara kadar çıktı. Böylelikle şirketin piyasa değeri bir süreliğine 2 trilyon doları aştı.
Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına dair belirsizlik sürerken, geçen hafta yayınlanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları da yetkililerin para politikasını hızlı gevşetme konusunda endişeleri olduğunu gösterdi.
Tutanaklarda, Fed yetkililerinin, enflasyonun düşürülmesinde daha fazla ilerleme kaydedilmesinin beklenenden daha uzun sürebileceği ihtimaline ağırlık verdiği bilgisi yer aldı.
Fed yetkililerinin, kısıtlayıcı para politikası duruşuna ne kadar süre devam edilmesi gerektiğine ilişkin belirsizliğin altını çizdiği aktarılan tutanaklarda, “Çoğu yetkili, politika duruşunu gevşetmek için çok hızlı hareket etmenin risklerine dikkati çekti ve enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye düşüp düşmediğine karar verirken gelen verileri dikkatle değerlendirmenin önemini vurguladı. Ancak birkaç yetkili, aşırı kısıtlayıcı duruşun çok uzun süre sürdürülmesinin ekonomiye yönelik aşağı yönlü risklere işaret ettiğini belirtti.” ifadesi kullanıldı.
Para piyasalarında, Fed’in martta faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken Bankanın mayısta faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 25’e, haziranda başlama ihtimali yüzde 67’ye geriledi.
Ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s, ABD’nin para politikasına ilişkin 2024 görünümünü değiştirmediğini, Fed’in haziran toplantısında politika faizini 25 baz puan, yıl sonuna kadar ise 75 baz puan düşüreceğini öngördüğünü bildirdi.
Fed yetkililerinin açıklamaları da geçen hafta yakından takip edildi. Richmond Fed başkanı Thomas Barkin, manşet enflasyonun düşmesine rağmen konut gibi sektörlerde fiyat baskılarının devam ettiğini vurgularken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, yakın gelecekte faiz indirimi ihtimaline karşı olduğunu dile getirdi.
Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, Bankanın güçlü eylemlerinin politika faizini oldukça kısıtlayıcı bölgeye taşıdığına işaret ederek, para politikasındaki sıkı duruşun ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturduğunu bildirdi.
Ekonomi genel olarak beklendiği gibi gelişirse yılın sonlarında politika faizini düşürmeye başlamanın muhtemelen uygun olacağını ifade eden Jefferson, ancak riskler nedeniyle zaman çizelgesi veremeyeceğini söyledi.
Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker da Fed’in faiz oranlarını çok erken düşürmesinin risk oluşturduğunu belirtti.
Fed’in enflasyonda yüzde 2 hedefine doğru ilerlemenin son adımında olduğunu dile getiren Harker, son verilerin enflasyonun yavaşlatılmasında dengesiz bir ilerleme olduğunu gösterdiğini söyledi.
Uluslararası Para Fonu Sözcüsü Julie Kozack da enflasyonun yavaşlamasına rağmen henüz hedefe yeterince yakın olmadığını belirterek, merkez bankalarını para politikasında erken gevşemeye karşı tedbirli olmaya çağırdı.
Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler yatırımcıların odağında olmaya devam ederken, Brent petrolün varil fiyatı geçen haftayı yüzde 2,2 azalışla 80,9 dolardan tamamladı. Altının ons fiyatı ise yüzde 1,2 artışla 2 bin 36 dolara çıktı. Bununla birlikte ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı 36 baz puan azalışla yüzde 4,2560’tan tamamladı. Dolar endeksi de geçen hafta yüzde 0,3 azalışla 103,9’a geriledi.
New York borsasında tarihi zirveler görüldü
Yapay zeka ve yarı iletken alanındaki şirketler, Nvidia öncülüğünde endekslerin hareketine katkıda bulunurken, New York pay piyasalarında geçen hafta pozitif seyir izlendi.
ABD merkezli şirket Intuitive Machines’in “IM-1” misyonu kapsamında SpaceX üretimi Falcon 9 roketiyle uzaya gönderilen “Odysseus” adlı uzay aracı, Ay’a iniş yaptı. ABD’nin 1972’den bu yana ilk kez Ay’a inişini gerçekleştiren şirketin hisseleri geçen hafta yüzde 30’dan fazla değer kazandı.
Öte yandan, ülkede şirketler finansal sonuçlarını açıklamayı sürdürdü. Geçen yıl dördüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde kar ve gelir bildiren Walmart’ın hisseleri, geçen hafta yüzde 3’ün üzerinde değer kazanırken, şirket ayrıca akıllı televizyon üreticisi Vizio’yu nakit olarak 2,3 milyar dolar veya hisse başına 11,50 dolar karşılığında satın alacağını duyurdu.
ABD’nin büyük perakende zincirlerinden Home Depot’un geçen yılın son 3 ayında kar ve geliri, satışlarındaki azalışa rağmen tahminleri aştı ancak şirketin 2024 mali yılında öngördüğü toplam satış büyümesi beklentilerin altında kaldı. Home Depot’un hisseleri geçen hafta yüzde 3,2 yükseldi.
Makroekonomik veri tarafında ise ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 17 Şubat ile biten haftada 12 bin kişi azalışla 201 bine gerilerken, 5 haftanın en düşük seviyesini kaydetti.
Ülkede imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), şubatta aylık 0,8 puan artarak 51,5 ile 17 ayın en yüksek seviyesine çıktı, hizmet sektörü PMI ise şubatta 1,2 puan azalarak 51,3 ile 3 ayın en düşük seviyesine geriledi.
ABD’de ikinci el konut satışları, ocakta yüzde 3,1 artarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta S&P 500 endeksi yüzde 1,70, Dow Jones endeksi yüzde 1,30, Nasdaq endeksi yüzde 1,40 değer kazandı.
S&P 500 endeksi 5.110,04, Dow Jones endeksi 39.282,28, Nasdaq endeksi 16.134,22 puanla tarihi zirveyi gördü.
26 Şubat ile başlayan haftada pazartesi günü yeni konut satışları, Dallas Fed imalat sanayi aktivite endeksi, salı günü dayanaklı mal siparişleri, CB tüketici güven endeksi, çarşamba günü Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), toptan eşya stokları, perşembe günü kişisel gelirler ve harcamalar, cuma günü Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.
Avrupa borsalarında İngiltere hariç pozitif bir seyir izlendi
Avrupa borsalarında geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankasının (BoE) haziranda faiz indirimine başlayacağına yönelik beklentiler devam ediyor.
ECB’nin ocak ayı para politikası toplantı tutanakları, ECB Yönetim Konseyi üyelerinin faiz indirimlerini tartışmak için henüz erken olduğu konusunda hemfikir olduklarını ortaya koydu.
ECB, geçen yıl enflasyonla mücadele kapsamında gittiği faiz artışları nedeniyle 2004’ten beri ilk kez zarar etti. Geçen hafta açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi’nde ocakta Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 0,4 azalırken, yıllık bazda yüzde 2,8 artışla beklentiler paralelinde gerçekleşti.
ECB’nin Tüketici Beklentileri Anketi’ne göre ise Avro Bölgesi’ndeki tüketicilerin 12 ay için ortalama enflasyon beklentisi yüzde 3,2’den yüzde 3,3’e yükseldi.
BoE Başkanı Andrew Bailey de piyasaların bu yıl BoE’den faiz indirimleri beklemesinin mantıksız olmadığını belirtti.
Avro Bölgesi’nde inşaat üretiminin aralıkta kasım ayına kıyasla yüzde 0,8 ve bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9 artış göstermesi dikkati çekerken, AB pazarında yeni otomobil satış sayısı da ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,1 artarak 851 bin 690’a ulaştı.
Almanya tarafında ise hükümet, bu yıl için daha önce yüzde 1,3 olarak açıklanan büyüme beklentisini zayıf küresel talep, jeopolitik belirsizlikler ve yüksek seyreden enflasyonun etkisiyle yüzde 0,2’ye düşürdüğünü bildirdi. Almanya ekonomisi aynı zamanda 2023’ün son çeyreğinde, yüksek enflasyonun hane halkının satın alma gücünü azaltmasının etkisiyle bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 küçüldü.
Öte yandan, geçen hafta, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), dış talebin zayıfladığını, tüketicilerin harcamalarında temkinli olduğunu ve artan finansman maliyetlerinin yatırımları sınırlamaya devam edebileceğini belirterek, Almanya ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinin ardından bu yılın ilk çeyreğinde de daralma göstererek teknik resesyona girebileceğini bildirdi.
İngiltere’nin en büyük bankalarından HSBC’nin hisse fiyatının, son çeyrekte vergi öncesi karındaki gerileme ve iştiraki olan Çin finans kuruluşundaki değer kaybı nedeniyle yüzde 8’den fazla gerilemesi dikkati çekti.
Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,1 değer kaybederken, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,76, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,56 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 3,22 değer kazandı.
Almanya’da DAX endeksi 17.443,74 puan, Fransa’da CAC 40 endeksi 7.976,40 puanla rekor seviyeyi gördü.
Gelecek hafta çarşamba günü Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi, reel kesim güven endeksi ile ekonomik güven endeksi, perşembe günü Almanya’da işsizlik oranı ile TÜFE, cuma günü Avro Bölgesi’nde imalat sanayi PMI, TÜFE ile işsizlik oranı verileri takip edilecek
Asya borsalarında Japonya rekoru
Nvidia finansal sonuçlarının ardından vadeli piyasalarda artan risk iştahı, Asya pay piyasalarına da taşındı.
Çin Merkez Bankası (PBoC) emlak kredileri için referans kabul edilen 5 yıl vadeli kredi faizi oranını (LPR) düşürdü.
Ülkede emlak piyasasını canlandırmak adına PBoC, aylık sabitlemede konut kredileri için gösterge faiz oranı olan 5 yıllık kredi ana faiz oranını beklentilerin üzerinde indirdi.
PBoC, 5 yıllık kredi faiz oranını 25 baz puan düşürerek yüzde 4,20’den yüzde 3,95’e indirirken, bir yıllık kredi faiz oranını ise yüzde 3,45’te sabit bıraktı. Piyasalar, söz konusu faiz indiriminin 10 baz puan olmasını bekliyordu.
Analistler, faiz kararının ardından pay piyasalarında oynaklığın arttığını belirterek, ülkedeki çeşitli borsa yatırım fonlarının işlem hacmindeki artışın devlet destekli fonların piyasayı desteklemeye devam ettiğine dair ipucu verdiğini dile getirdi.
Öte yandan, Japonya’da geçen hafta açıklanan verilere göre, ihracatın ocakta yıllık yüzde 11,9 artışla beklentileri aşması dikkati çekti.
Ülkede imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 47,2 ile Ağustos 2020’den bu yana en düşük seviyeye gerilerken, hizmet sektörü PMI 52,5’e indi.
Güney Kore Merkez Bankası ise politika faizini dokuzuncu toplantısında da yüzde 3,50’de sabit bıraktı.
Yükseliş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyan dolar/yen paritesi, geçen haftayı yüzde 0,1 artışla 150,4 seviyesinde tamamladı.
Söz konusu gelişmelerin ardından haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,59, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,36, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 4,85 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,54 değer kazandı.
Japonya’da Nikkei 225 endeksi, 1989’daki zirvesini geçen hafta 39.156,97 puana taşıdı.
26 Şubat ile başlayan haftada Japonya’da açıklanacak veriler öne çıkıyor. Japonya’da salı günü TÜFE, çarşamba günü perakende satışlar ile sanayi üretimi, cuma günü ise işsizlik oranı verileri açıklanacak.
Yurt içinde gözler büyüme verilerine çevrildi
Yurt içinde ise geçen hafta yükseliş eğilimini üst üste 8. haftaya taşıyan Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 1,34 artışla 9.374,20 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük ve haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Endeks, gördüğü en yüksek seviye rekorunu da 9.416,70 puana taşıdı. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,65 üzerinde 31,0444’ten tamamladı. Düşüş eğilimini sürdüren Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 287 baz puana indi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 45’te sabit tuttu.
TCMB’den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, “Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir.” ifadesine yer verildi.
Gelecek hafta yurt içinde çarşamba günü ekonomik güven endeksi ile dış ticaret dengesi, perşembe günü GSYH, cuma günü ise imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.
AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, GSYH’nin geçen yılın 4. çeyreğinde yüzde 3,97 arttığını tahmin etti.
Ekonomistlerin 2023 yılının tamamına ilişkin büyüme beklentilerinin ortalaması yüzde 4,40, 2024 sonuna ilişkin büyüme tahminlerinin ortalaması ise yüzde 3,44 oldu.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 9.400 ve 9.500 seviyesinin direnç, 9.300 ve 9.200 puanın destek olarak öne çıkabileceğini belirtti.